kendisinin bende oluşturduğu ilk intiba şu olmuştur; deli yazar.
1924
bitlis doğumlu islami bilimler araştırmacısı profesör.
daha çok islam perspektifinden bilim tarihi alanında araştırmalar yapmış.
kendisinin, "
tanınmayan büyük çağ" kitabını okudum.
şimdi
islamın altın çağı dediğimiz geniş bir zaman aralığı var özellikle
endülüs ve
abbasiler döneminde
bilim ve
felsefede islam düşünürleri büyük katkılarda bulunmuşlar.
antik yunan felsefesini kendilerine alıp çok daha iyi bir şekilde revize etmişler.
bir bakıma modern bilimin en köklü mirası islamın bu çağına ve coğrafyasına denk gelir.
fuat sezgin anladığım kadarıyla hayatını buna adamış, bugünün modern bilimine ve avrupasına aktarılan kültürün kökenlerine ve islamın altın çağına dair detaylı araştırmalar yapmış.
akademik olarak sırf bu konu üzerine cilt cilt eserleri var.
vikipedia'dan bulabilirsiniz.
islamın altın çağı filozoflarının ve bilim adamlarının dünya medeniyetine nasıl bir fitil ateşlediğini, neler kattığını anlamak için,
biruni'leri,
kindi'leri,
cabir bin hayyam'ları,
battani'yi,
farabi'yi
ibni heysem'i
ibni türk'ü tanımak için, keşfetmek için, bu zamanın 'sefil' islam coğrafyasının bir zamanlar nasıl da yaratıcı işler yaptığını, felsefe ve bilimde nasıl öncü olduğunu anlamak için fuat sezgin kesinlikle ilk adres olmalı.
ben tek bir kitap ve kısa bir google gezintisi ile bunu hissettim.
ayrıca kafamda soru işareti bıraktıran ek bir bilgi; kendisinin bir araştırması daha varmış, ilk çalışmalarından olan
buhari kaynakları adlı çalışmasında
buharinin genel kabulde olduğu gibi sözlü nakilleri kaleme almadığı aksine kaynaklarının erken islam dönemine hatta 7. yüzyıla kadar yazılı olarak dayandığı tezini ortaya atmış.
benim de bildiğim haliyle bu genel kabul ve bilinenin aslında tam tersi olduğuydu.
buhari'nin kaynakları daha çok dedikodular, rivayetler, nakiller derlemesi olduğu düşünülüyordu.
fuat sezgin'in bu iddiası halen tartışılmaktaymış.
ilginç ve inanması güç bir iddia gerçektende.
ama önemli çalışmalara imza attığı kesin.
var olsun.